SOL Parti İstanbul 1.Bölge Milletvekili Adayı Alper Taş, milletvekilliği seçimlerinde Sol Parti’ye verilecek bir oyun “bir fikre örgütlü gayrete verilmiş bir oy” olacağını belirtti, “Tarihsel mirasın bugün yaşamasını isteyenlerin oyunu istiyoruz” diye seslendi.
Türkiye’nin tarihi bir seçimin arifesinde olduğuna dikkat çeken Taş, bu tarihselliğe uygun bir seçim havası olmadığını, seçime yönelik önemli bir tartışma yaşanmadığını tabir etti. 14 Mayıs seçimlerine giderken ‘sol-devrimci siyasetin yapması gereken en kıymetli vazifenin siyasetsiz seçimi siyasallaştırmak’ olduğunu belirten Taş, “İdeolojiden arındırılmış seçim ortamına ideolojik bir istikamet vermek; Sol Parti’nin parlamento düzleminde kendi kimliğiyle seçimde var olmasının değerli münasebetlerinden biri de budur” diye yazdı.
Taş, Birgün gazetesine yazdığı “Siyasetsiz seçimi siyasallaştırmak” başlıklı yazısında Sol Parti için neden oy istediklerini şöyle açıkladı:
“Saray rejimini yenmek ve Türkiye’yi tekrar kurmak. Birbirini besleyecek ve tamamlayacak bu ikili vazifenin seçimlere dönük ikili taktiği saray rejimi yenmek için onun karşısına muhalefetin tek bir ortak adayıyla çıkması, Türkiye’yi tekrar kurmak için ise sol-sosyalist bağımsız bir odağın yaratılması idi.
Bugün saray rejimini yenmek için muhalefetin ortak adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu var.
Sol Parti Kılıçdaroğlu’na oy istiyor ve takviye veriyor.
Kendisinin de emeği olduğu bu tabloyu bir kazanım olarak görüyor.
(…)
Seçim sürecinin önümüze gelen en kıymetli sorusu parlamento seçiminde size oy verirsek oyumuz boşa gitmez mi sorusudur.
Söylediğimiz üzere Sol Parti’ye, devrimcilere verilecek hiçbir oy boşa gitmez. Zira o bir fikre örgütlü çabaya verilmiş bir oydur. O fikre ve çabaya direnç olur, moral olur. Sol Parti için kendisine verilecek oy yalnızca sandığa atılacak bir oy değildir.
Ve yalnızca sandıkta bırakılacak bir oy da değildir. Seçim sonrası takip edilecek, peşine düşünülecek, bulunacak ve Türkiye’nin geleceğini inşa etmek için bir özne haline getirilecek olan insanlardır.
Sol Parti için temel olan ‘Siyaseti toplumsallaştırmak, toplumsalı siyasallaştırmaktır.’ Sol Parti’nin ufku seçimin ve parlamentonun ötesinde halkın örgütlü muhalefetini geliştirmek ve güçlendirmektir.
Verilecek her oy bu istikametiyle manalıdır.
Sol Parti’nin ve öncesi ÖDP’nin dayandığı en temel kavram daima dayanışma olmuştur.
Dayanışmayı daima savunduk.
Sokakta, gayrette dayanışmanın ötesinde seçim süreçlerinde de dayanışmacı olduk. Dayanışma oyu kullandık.
Şimdi kendimize dayanışma istiyoruz. Evet, parlamento seçiminde dayanışmaya gereksinimimiz var.
Bu dayanışmayı da, o denli çok uzaklara gitmeye de gerek yok; yanı başımızdaki ağabeylerimiz, ablalarımız, kardeşlerimizden istiyoruz.
Mücadele tarihimizin makul evresinde kesiştiğimiz dostlarımızdan istiyoruz. Bizim fikirlerimizin doğruluğuna inanmış yurttaşlarımızdan istiyoruz.
Bizler bir tarihi uğraş sürecinin eksiği ile yanlışıyla bugünkü taşıyıcılarız.
Bu tarihi mirasın bugün yaşamasını isteyenlerin oyunu istiyoruz. Kendimizin oyunu istiyoruz.
Bize diyorlar ki kendinizi mi saydıracaksınız?
Evet saydıracağız.
Bakalım kaç bireyiz.” (HABER MERKEZİ)